İçeriğin Detaylandırılmış Hali
İstanbul’un güzel havası, karmaşıklığı ve renkli insanları her birimizin hayatına bir şekilde dokunuyor değil mi? Bugün “İstanbul travestileri” konusunu konuşalım dedim, ama tabii sadece bununla sınırlı kalmayacağız. Hazır aklımdayken biraz da okul anılarından bahsedeyim, hem gülelim hem de bu şehirdeki renkli kültüre bir saygı duruşunda bulunalım.
Hazırsan kahveni al, rahatla ve başlıyoruz!
İstanbul’da Travesti Olmak Başlı Başına Bir Macera
Bak canım, İstanbul travestileri dediğimizde akla yalnızca Taksim’in arka sokakları veya Karaköy’ün o cıvıl cıvıl hayatını getirme, tamam mı? Bu topluluğun öyle tatlı hikayeleri, mücadeleleri ve bizlere anlatmak istediği öyle çok şey var ki…
Benim arkadaşımdan örnek verelim mesela – adı Rüya. Çocukken mahallenin asi çocuğuyken, lisede topuklularıyla okulun arka bahçesindeki dar yolda yürüyüş yapan kişi oldu. Yahu düşünün, o topuklularla iki kere fizik hocasını düşürdü çünkü hocamız dalgınlığıyla gözünü yerden ayıramayıp sürekli kayıyordu! Biz de kıyamet gibi gülüyorduk bir yandan, ama bir yandan içten içe “Ya bu tarz özgüven nasıl kazanılır?” diye hayran kalıyorduk.
Yani İstanbul travestileri, sadece kimliklerini bulmuş kişiler değil; aynı zamanda güçlü duruşlarıyla hepimize cesaret öğreten bireylerdir. Bu şehirde travesti olmak bir meydan okuma olabilir, ama onların arasında öyle cevher ruhlar var ki seni kahkahalara boğar.
Okul Yıllarında İlk LGBT+ Öğrenimlerimiz
Lise yıllarında hayatın “normal” sandığımızdan daha farklı ve çok renkli olduğunu anlamaya başladık. Hatırlıyorum, fen laboratuvarında oturduğumuz bir günü… Bizim sınıfta bir çocuk vardı, sürekli klipsli küpe takardı. İsmi Can’dı. Fırlama, bir o kadar zeki ve yetenekli biriydi. Bir gün “Ben aslında kız gibi görünmek istiyorum” dedi. Tüm sınıf önce afalladı, sonra herkes sırf eğlencesine onun için ruj sürdü (tabii okul müdürü kapıdan kafasını uzatınca hepimiz rujları cebimize sakladık, komedi gibi an!).
O yıllar bizim için travesti olmak kavramını daha yavaş yavaş anlamaya çalıştığımız yıllardı. Ama İstanbul gibi bir şehrin güzelliği de burada saklı işte. O sokaklarda özgürlüğü yaşamak isteyen herkese yer var!
İstanbul Travestileri ve İstanbul’un Geceleri
Şimdi eğri oturalım doğru konuşalım. İstanbul’da gece hayatı denince kimi Beyoğlu’nu kimi Kadıköy’ü kimisi de Beşiktaş’ı düşünür. Travestilerin yıldız gibi parladığı zamanlar geceleri olur, ee neden olmasın? Hepimiz azıcık sahne ışığı istemiyor muyuz?
Benim travesti dostlarım, en çok eğlendikleri yerlerin Süleyman Seba Caddesi ve talihsiz bir şekilde kapanmış Arnavutköy’ün sevimli bir kulübünde sabahladıklarını anlatıyorlar. Gittikleri yerlerde sadece dans etmiyorlar, herkese şov yapıyorlar. Onların yanında durmak öyle keyifli ki… Hele bir sarışın travesti arkadaşım vardı, lise döneminde sınıfta “Barbie” diye anılırdı, şimdi Beyoğlu sahnelerinde “Tam anlamıyla Barbie’nin İntikamı” takma adıyla dünyayı sallıyor.
Bu eğlenceler sırasında anlatılan lise anıları ise İstanbul travestilerinin sokak aralarında nasıl kovalamaca oynadıklarını veya mahallenin çatısında “rollerini” çalıştıklarını ortaya çıkarıyor.
Anlatmadan Geçemeyeceğim Bir Hikaye
Bir gün lise karnelerimizi aldığımızda bizim sınıfta öyle değişik bir hareketlenme oldu ki yan sınıftaki hocalar bile gelip “Ne oluyor sizde?” diye sordu. Meğerse bizim Rüya, kırmızı bir ruj, leopar desenli bir kemer ve parıltılı topuklularla okula gelmiş. Tabii herkes şaşkın ama bir o kadar hayran. Cesaret mi cesaret! Müdüre karşı “Hocam, kişisel özgürlükler sınıfta bırakılmaz” diyerek yaptığı tatlı savunmasını hala hatırlıyorum. Şimdilerde Rüya’nın bu özgüveniyle moda tasarımı dünyasında fırtına estirdiğini öğrenmek beni hiç şaşırtmıyor.
Sizden ricam, böyle hikayeler duyduğunuzda sadece gülüp geçmeyin, biraz düşünün. Belki de travestilerin kimlik mücadelesi bazı lise ödev konularımıza bile ilham olabilir, kim bilir?
İstanbul Travestileri ve Sonsuz Renkler
Bak tatlım, İstanbul travestileri dediğimizde aklına sadece bir etiket gelmesin. Onlar bu kocaman şehrin, milyon hikayesinin çok renkli bir parçası. Kadıköy’de bir kahve içip tüm günü insanları izleyerek geçirebilirler, Beşiktaş’ta bir vintage mağazadan sahne kostümleri arayabilirler veya Taksim’de en karanlık sokaktan geçerken gökyüzünü bile aydınlatan bir kahkaha atabilirler.
Hepsinin ortak özelliği bu şehrin farkını tam anlamıyla yaşatabilmeleri!
Peki, Ne Öğrendik?
İstanbul travestilerinden özgürce ifade etmeyi ve ön yargılara boyun eğmemeyi öğreniyoruz. Okul yıllarında belki anlamadığımız şeylerin şimdilerde farkına varıyoruz. Ve en önemlisi, gülmeyi, mücadele etmeyi ve birbirimizi olduğumuz gibi kabul etmeyi onlardan öğreniyoruz!